Londra Köprüsü
- Enes Çakmak
- 30 Mar 2023
- 3 dakikada okunur
Yazan: Enes Çakmak
Kraliçe Elizabeth; İngiliz Milletler Topluluğu’na üye on dört ülkeye 1952 yılından 2022 yılındaki ölümüne kadar kraliçelik yapmış, yetmiş yıl iki yüz on dört günlük hükümdarlığı ile en uzun süre tahtta kalan ikinci hükümdar ve en uzun süre tahtta kalan kadın hükümdar.

21 Nisan 1926’da babası VI. George’un ilk çocuğu olarak doğdu. 1930 yılında doğan kardeşi Margaret’le annesinin ve dadısının sayesinde iyi aile eğitimi almışlardır. Dadıları Marion
Krouford’un 1950 yılında yayınladığı ‘Küçük Prensesler’ adlı kitapta Elizabeth’in sorumluluk sahibi olduğuna dair bilgiler vardır. İki dönem İngiltere başbakanlığı yapmış olan Winston Churchill ise onu karakterli ve çevik çocuk olarak düşünüyordu.
İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla kardeşi Margaret ile birlikte Britanya’daki çeşitli bölgelerde çeşitli saraylarda kalırlar. Lord Douylas’ın ‘Savaş döneminde iki prensesin Kanada’da yaşaması’ teklifine Elizabeth’in annesi ‘Çocuklar bensiz, ben ise kralsız hiçbir yere gitmeyeceğiz. Kral ise burayı asla terk etmeyecek.’ Cevabını vermiştir. Elizbeth 13 Ekim 1940 yılında BBC’nin çocuk saati prograrmında konuşma yaparak askerlere destek verdi. 1945 Şubat’ında kadın yardımcı hizmete kabul edilerek II. Dünya Savaşı’na katılan tek devlet başkanı oldu.
6 Şubat 1952’de babasının öldüğü ve yerini kendisinin geçtiği haberini alır. 1953’te gerçekleştirilen taç giyme töreni tarihte ilk kez televizyonda yayınlanır. Her ne kadar temsilci rolü üstlense de ülkenin politikasını bir miktar etkilemeyi başardı. Tüm başkanlarla politik ilişki içerisinde kaldı.
Kraliyet ailesini anlatırken Prenses Diana’ya değinmeden olmaz. Galler Prensesi Diana, İngiliz Soylu Sınıfı’nın bir üyesidir. 1981’de Elizabeth’in en büyük oğlu Prens Charles ile nişanlandı. 1992’de aralarının bozulduğunun açıklanmasının ardından ayrıldılar. Diana hayır işlerine alışılmadık yaklaşımı nedeniyle kısa zamanda pek çok kişinin sempatisini kazandı. Birçok kampanyaya ve farkındalık etkinliğine destek oldu. Başta utangaçlığıyla dikkat çekse de karizması ve samimiyeti onu halka sevdirdi.

1997’deki araba kazası sonucu ölümüne Kraliçenin sakin yaklaşımı ve beş gün milli yas günlerinde kral ailesinin sarayın dışına çıkmaması Büyük Britanyalıların hoşuna gitmedi. Basının keskin eleştirilerine maruz kaldılar.
Kraliçe yaptığı bir konuşmada 1992’ye ‘annus horribillis’ (korkunç yıl) adını verdi. Britanya’da kraliyet karşıtı duygu, Kraliçe’nin özel serveti hakkındaki dedikodular ve ailesindeki entrikalar nedeniyle yükselmişti. Almanya’ya ziyareti sırasında Dresden’deki göstericiler Kraliçeye yumurta fırlattı ve Kasım ayında Windsor Kalesi’nde büyük bir yangın çıktı. Tüm bunlardan dolayı monarşi kamu incelemesi altına girdi. Elizabeth ise bir konuşmasında herhangi bir kurumun eleştiri beklemesi gerektiğini söyledi.
Burada bir parantez açmak istiyorum. Her ne kadar temsili monarşinin bulunduğu bir ülke olsa da bu kurumların gerek halk tarafından gerekse medya tarafından eleştirilebiliyor olması fikir özgürlüğünün o ülke açısından çok iyi kavrandığı anlamına gelir. Bu çoğu sözde demokrasiyle yönetilen ülkelerin hala kavrayamadığı bir meziyettir. Bu yıldan sonra Kraliçe’ye getirilen çeşitli mali yükümlülükler ise bu eleştiri kültürünün yarattığı etkiyi gösteriyor…
Çeşitli olay, açılış, törenler ve belli başlı sağlık problemleriyle geçen yılların ardından Kraliçe 2012’de 60. Yılını kutlamaya başladı. Commonwealth ve ötesi ülkelerde kutlamalar
yapıldı. Kraliçe uluslar arası manşetlere çıktı. III. George’dan bu yana barış zamanı kabine toplantısına katılan ilk hükümdar oldu.
1976 Yaz Olimpiyatları’nı Montreal’de açan Elizabeth Londra’da 2012 Yaz Olimpiyatları’nı da açarak iki ülkede iki olimpiyat oyunu açan ilk devlet başkanı oldu. 2012’den sonra sağlığı kötüye gitmeye başlayan Elizabeth çeşitli toplantılara katılmamaya başladı. 2018’de katarakt ameliyatı oldu. 2019’da halka açık yerlerde araba kullanmayı bıraktı. Covid-19 döneminde çok sıkı protokollerle korunan Kraliçe halkına televizyon yoluyla seslendi. Yine bu dönemde eşinin ölümü üzerine cenazesinde tek başınayken çekilen fotoğrafı bu durumu yaşayan çoğu insanın duygularına tercüman oldu.
Asla tahttan çekilmeyi planlamadı yaşlandıkça halkla daha az ilişkilere girdi. Prens Charles onun görevlerinin çoğunu üstlendi.

II. Elizabeth 8 Eylül 2022 15.10'da İskoçya'daki gözetim altında tutulduğu Balmoral Kalesi'nde 96 yaşında öldü. Kraliçe’nin ölümü ardından oğlu Charles tahtın devamlılığını sağladı. Yetkililer başbakan Lizz Truss’ı ‘Londra Köprüsü düştü’ koduyla arayarak bilgilendirdiler. 18.30’da ise kamuoyuna duyuruldu. Ardından günlerce sürecek olan protokollere başlanmış oldu. Elizabeth'in cenaze töreni 19 Eylül'de Westminster Kilisesi'nde yapıldı. Windsor'da, 97.000 kişinin tanık olduğu, 1000 askeri personelin katıldığı son bir geçit töreni düzenlendi. Elizabeth'in naaşı, tören alayı ile Windsor Şatosu'ndaki St. George Şapeli'ne nakledildi ve orada gömüldü.
Teknolojinin hızla geliştiği bir dönemde kraliçe olan ve bu gelişmeyi kendi yararına kullanarak çoğu şeyin ilkini gerçekleştiren, yaşanan bazı olaylara rağmen çokça sevilen bu insanı kendi ülkesine yaşamının sonu kadar ettiği hizmetlerden dolayı saygıyla anıyorum.
Comments